ötesi...

Geçtiğin yer, geldiğin yerdir. Olduğun yer, olman gereken yer midir? Olmanla olmak aynı mıdır? Nereye gitmen gerektiği değildir. Nerede olman gerektiği de değildir. Gideceğin de olacağın da bir gerçeklik yoktur. Gerçekte tek bir gerçek değildir. 

Varoluş sonsuz gerçeklikte var olur. Sen olmaya çalışırken, olmanın berisindesindir. Olmanın ötesine geçmeden , ne olduğunu bilemezsin. Ötesini bilmeden oraya da geçemezsin. Ötesinde de bileceğin bir bilgi yoktur. Sen-ben nedir bilmezsin, ötesini görmezsin. Ötesinin de ötesi vardır. Bu böyle devam eder durur. Aklın ermez buna, erdiğin yerdir burası; eremediğin yerdir ötesi. Ermek çaba ister, çabanın olmadığı yerdir ötesi. 

İstesen de istemesen de ötesine geçmen mümkünse geçersin. İstesen de istemesen de ötesine geçmen mümkün değilse geçemezsin. Sen olduğun bilinçte varoluşun gerçekliğini yaşarsın. Bilincin seni ötesine taşır ya da berisinde bırakır. Bilincin bilgin değildir. Bilincin sahip olduklarınla hem alakalı hem de değildir. Çok bilgiye sahip olupta bilincin yetersiz olabilir. Az bilgiye sahip olupta bilincin yüksek olabilir ama yine de ötesine geçemeyebilirsin. Sen sen ol, yeterli. Kendin olduğun yerde , olduğunu sanmadan yolunda ilerle ve noktaları birleştir. Noktaları birleştirdiğin yerde "Noktanın Sonsuzluğu" kılavuzun olsun. Sonsuzluğu bu dünya gerçekliğinde var etki "Sonsuzluğun Sonsuzluğu" ol.

Ötesi gelecektir.